İster yel essin, isterse yağmur yağsın, geri adım atmayacağız bir gıdım dahi.
Tapınağın bekçileri, yaşam ağaçları, dimdik ayakta her zaman,
Sungusuyuz biz toprağın narin çiçeğinin
Ve hatırlatırız gökyüzünün yüce vaadini.
*
Bu öğle-sonrası ışığı, sızan
Senin karanlık barınağına, seni bücür sen,
Biliyorsun melektir o uzaktan gelmiş olan,
Zamanların gecesinden: Beşaret’ten.
*
Akşamüzeri, bırak kendini
kendinin ikili kaderine;
Onurlandır yeryüzünü, ve işaret et
akanyıldızlara.
*
Kurmak krallığı çıplak ellerle
Oyukvari gecenin dibinde
Çarpışan çakılları üzerine
Yaşanabilir kıvılcımın.
*
Sonsuz gecesi dünyanın
ekilmiş bunca yıldızla,
Hiç anlam ifade edecek mi
bakmayınca biz ona?
(çev. B. Çağlayan-Ş.Kadıoğlu)






Yorum bırakın