İbrahim’in kıçı yoktu. Dümdüzdü yani. İbrahim kot pantolon giyince kot pantolon kıçından düşüyordu. İbrahim bu yüzden cep telefonunu kıç cebine sokamıyordu. 

İbrahim bir akşamüzeri yattığı çekyattan kalktı. Kot pantolonunu giydi. “Gidip şu telefonu değiştireyim en iyisi…” dedi kendi kendine.

Telefoncuda İbrahim’den iki kere uzun ve dört kere kalın bir müdür karşıladı tahta kıçlı İbrahim’i.

-Şimdi arkadaşlar ilgilenecek sizinle. – dedi o müdür.

Müdür kocaman, kalkık ve yuvarlak kıçını dönüp uzaklaştı.

İbrahim bunun üzerine geri eve gitti ve çekyata uzandı.

“Telefonum biraz daha idare eder.” diye düşünüyor olmalıydı. 

Birinci sayı, s. 93


Dünyaların Çoğulluğu sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

Yorum bırakın

Son Yazılar


Dünyaların Çoğulluğu sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin